Isparta İlçeleri Hakkında Detaylı Bilgiler - ISPARTA
Isparta, Akdeniz Bölgesi’nin kuzeyinde Göller Bölgesinde yer alır. 8.933 km2lik yüzölçüme sahip olan Isparta, kuzey ve kuzeybatıdan Afyon, batıdan ve güneybatıdan Burdur, güneyden Antalya, doğu ve güneydoğudan ise Konya illeri ile çevrilmiştir. Isparta’ya özgü gül bahçelerini Gölcük Tabiat Parkı yolunda bulabilir, Mayıs-Haziran aylarında sabah 05.00 öğlen 11.00 saatleri arasında gül toplayan insanları fotoğraflayabilir, siz de mis gibi gül kokusunu ciğerlerinize doldurabilirsiniz. Her yıl Haziran ayının ilk haftasında, üç gün devam eden Isparta Gül ve Halı Festivali’nde gülün kokusu tüm caddelere yayılır.
Isparta’ya geldiğinizde Isparta’nın fırın kebabını, düğün pilavını ve irmik helvasını yemeden; gülden yapılmış lokum, reçel, krem, gül suyu vb. ürünleri, ayrıca meşhur Isparta dokumalarından ve minyatür halıları almadan gitmeyin. Isparta ilçeleri ile ilgili bilgileri aşağıda inceleyebilirsiniz.
Karaçam, meşe, titrek kavak, ardıç ağaçlarının oluşturduğu ormanlık ve koruluk alanlarda az sayıda olsa da ıhlamur, diş budak, çınar ve sedir ağaçlarına rastlamak mümkündür. Çalı ve ormanlarla kaplı olan Aksu’nun dağlarında yaban domuzu, kurt, tilki, sincap, sansar, porsuk, gelincik, tavşan oldukça sık görülmektedir.
Antalya’dan her yıl Aksu’ya Yörükler öbek öbek gelerek çadırlarda özellikle Başpınar Mesireliği’nde konaklamaktadırlar. Aksu’nun yaylalarında gezerken, kuzu ve oğlak seslerini işitirken, kirman ile ip eğiren Yörük kadınlarını görürsünüz. Onlara misafir olduğunuzda ikram edilen yayık ayranının tadını unutamazsınız.
Aksu’nun dağlık ve ormanlık alanlarında, zengin coğrafyasında dağcılık, trekking, mağaracılık, jeep safari ve av turizmi yapılabilmektedir.
İslamköy’e gelmişken ekmeğinden almayı unutmayın. Lezzeti ve geç bayatlaması özelliği ile Isparta ve çevresinde çok tanınan yöresel bir ekmektir.
Isparta-Atabey karayolu üzerinde şehir merkezine 18 km uzaklıkta, Bayat Köyü sınırları içerisinde bulunan tepeden yamaç paraşütçülüğü faaliyeti yapılabilmektedir.
Göller bölgesinin başkenti ve incisi Eğirdir’in zengin coğrafyasında kuş gözlemciliği, endemik bitki gözlemciliği, foto safari, trekking, oryantiring, dağcılık, jeep safari, yamaç paraşütçülüğü, su sporları, yayla, kamp-karavan ve av turizmi yapılabilmektedir.
Kalesi, balık lokantaları, dünyaca tanınmış kerevitleri ile Starking ve Golden elmalarının en lezzetlisi Eğirdir’de bulunur. Eğirdir göl kenarında bulunan elma bahçelerinde Türkiye’nin en güzel elmaları yetişir. Eylül-Ekim aylarında, göl kenarında aracınızla yolculuk yaparken, elma bahçelerinden burnunuza gelen mis gibi elma kokusunu hemen hissedersiniz. Isparta elması, büyüklüğüyle görenleri hayrete düşürdüğü gibi; sarı, kırmızı, pembe ve yeşil birbirinden güzel renkleriyle göl kenarını bir inci gibi bezerken elmaların tadı da bambaşkadır. Ayrıca, her yıl Ağustos ayında yapılan Uluslararası Eğirdir Triatlon Yarışmaları Eğirdir’de ayrı bir heyecan ve coşku yaşatmaktadır.
Gelendost’un camileri, hanı ve tarihi eserleriyle geçmişte gizemli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Gelendost’ta her yıl Eylül ayında genellikle 17 Eylül’de Miryakefalon ve Elma Festivali yapılmaktadır. Afşar Köyü’nde geleneksel halk mutfağının ve yemeklerinin en güzel örneklerini görebilirsiniz. Özellikle Afşar’ın kaymaklı baklavasının tadı bir başkadır.
1182 yılından önce Gönen, Keçiborlu ve havalisi Selçuklu egemenliğine girmiş, Isparta ve civarının 1204 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı III. Kılıçarslan tarafından fethedilerek Türk hakimiyetine katılmasıyla bölgenin Selçuklu egemenliğine girişi tamamlanmıştır. 1301 yılında Hamitoğulları Beyliği hakimiyetine giren Gönen civarı, 1380 yılında Osmanlı egemenliğine girmiştir.
Tarihte Keçiborlu; Keçiborlu adının nereden geldiğine dair bazı rivayetler bulunmaktadır. Keçiborlu’ya gelip yerleşenlerin Niğde’nin Bor İlçesi’nden geldikleri, bunların bir kısmının Uluborlu’ya yerleştikleri, Keçiborlu’ya yerleşenlerin ise buraya küçük borlu anlamına gelen “Kiçiborlu” adını verdikleri ifade edilmektedir. Ayrıca bölgenin kırık, küçük tepeciklerden meydana gelen arazi yapısına atfen küçük taşlık yer manasına gelen “Kiçiborlu” (Bor: Taş, çakıl; Kiçi: Küçük) adının verildiği de ifade edilmektedir. Daha sonraları bu isim Keçiborlu olarak değiştirilmiştir.
Senirkent’in faunası zengin bir yaban hayatı potansiyeline sahip olup av turizmi için uygundur. Ayrıca ilçenin Gelincik Dağı bölümünde rock climbing, alpinisim ve absailing gibi dağcılık çeşitlerini yapmak mümkündür.
Senirkent bağlarında yetişen üzümler çok lezzetli olduğu kadar, geleneksel usulle yapılan üzüm pekmezi ve üzüm kurusu da çok meşhurdur. Siz de sofranızı Senirkent üzümü ile zenginleştirebilirsiniz. Senirkent’te her yıl Eylül ayında Senirkent Kültür, Sanat ve Üzüm Festivali yapılmaktadır. Ayrıca Senirkent’in banak, goruk sulu bamya yemekleri ile samsa tatlısını ve tahinli pidesini yemeden ve Santral Mesireliği’ni gezmeden dönmeyin.
Sütçüler’in muhteşem coğrafyasında birbirinden güzel ve harikulade tarih, kültür ve doğanın izlerini görmek mümkündür. İlçenin Tota, Söğüt, Zengi ve Sanlı Yaylaları görülmeye değer yaylalarıdır. Sütçüler’de her yıl Temmuz ayında Dut ve Pekmez Festivali düzenlenmektedir. Sütçüler’e geldiğinizde dut pekmezini, kekik reçelini almadan, ayrıca Yazılı Kanyon’u gezip, kanyonun serin sularını içtikten sonra Çandır’daki alabalık üretim tesislerinde en güzel ve taptaze alabalıklardan yemeden gitmeyin.
Şarkikaraağaç’ta Beyşehir Gölü etrafında kuş gözlemciliği, Kızıldağ Milli Parkında doğa yürüyüşü, kamp-karavan ve foto safari yapılabilmektedir.
Yörede Türk gelenek, örf ve adetlerin en canlı şekilde halen yaşatıldığını görebilirsiniz. Türkiye’nin her yerine tahin helvası, köpük helvası ve susamlı helvanın Şarkikaraağaçlı ustalar tarafından yayıldığı bilinir. Şarkikaraağaç Helva ve Kültür Şenlikleri, her yıl genellikle Temmuz ayında yapılmaktadır.
Şarkikaraağaç’ta halen yaylaya çıkan Yörükler, yaz aylarında ortalama üç ay, keçi kılından yapılan çadırlarda veya varsa yayla evlerinde kalmaktadırlar. Ayrıca Gedikli Köyü Sindel Yaylasında, her yıl Mayıs ayında Honamlı Yörükleri Geleneksel Sindel Yaylası Şenliği yapılmaktadır.
Uluborlu’da antik kent ve müze ziyaretleri ile geçmişe doğru bir yolculuk yapabilirsiniz. Ayrıca, Uluborlu’nun banak yemeğini ve kuyruğu sulu böreğini yemeden dönmeyin.
Yalvaç’ta trekking, foto safari gibi doğa sporları yapıp, antik kentte kültürel bir yolculuğa çıktıktan sonra, mahalle fırınlarından gelen Yalvaç ekmek ve böreklerinin, ayrıca keşkek yemeklerinin kokusuyla Yalvaç geleneklerini doyasıya yaşayabilirsiniz. Yalvaç’a özgü güllaç ve kesmikli baklavanın tadı bir başkadır. Yalvaç’ın tarihi ve turistik yerlerini gezdikten sonra 800 yıllık çınar ağacının altında içeceğiniz çaylar sizi dinlendirirken, asırlık çınar ağacının çağlara tanıklığını duyar gibi olursunuz. Yalvaç’ta semercilik, keçecilik, dericilik, saraççılık, minyatür at arabası imalatçılığı, nalbantçılık halen yaşatılan geleneksel el sanatları arasında yer alır.
Yalvaç’ın hemen hemen tüm mahallelerinde geleneksel Yalvaç evlerini, tarihi konaklarını, sokaklarını ve Anlatan Meydanı’nı görmeden ve gezmeden, özellikle Yalvaç’ın deriden yapılan ürünleri ile ekmeklerini almadan dönmeyin. Yalvaç’ta her yıl genellikle Temmuz ayında Pisidia Antiokheia Kültür, Turizm ve Sanat Festivali yapılmaktadır.
Yenişarbademli’nin zengin coğrafyasında foto safari, trekking, jeep safari, mağaracılık, kuş gözlemciliği, dağcılık, yayla, kamp-karavan ve av turizmi yapılabilmektedir. Yenişarbademli’de, her yıl Temmuz ayında Geleneksel Pınargözü Kültür Şenlikleri ile ilçenin Melikler Yaylası’nda her yıl Mayıs ayının 2. haftasında Dağcılık Şenliği yapılmaktadır.
Yenişarbademli İlçesi’nde Melikler, Ağıllıca ve Malanda Yaylaları, Beyşehir Gölü ve Ağıllıca Mevkii’nde şu an faal durumdaki su değirmeni oldukça ilgi çekicidir.
Isparta’ya geldiğinizde Isparta’nın fırın kebabını, düğün pilavını ve irmik helvasını yemeden; gülden yapılmış lokum, reçel, krem, gül suyu vb. ürünleri, ayrıca meşhur Isparta dokumalarından ve minyatür halıları almadan gitmeyin. Isparta ilçeleri ile ilgili bilgileri aşağıda inceleyebilirsiniz.
AKSU
Isparta’ya 61 km olan İlçe, Anamas Dağları’nın eteklerinde kurulmuştur. İlçenin 426 km²lik yüzölçümünün büyük çoğunluğunu dağlar ve ormanlar kaplar. Sorgun ve Çayır, önemli yaylalarıdır. 156 km uzunluğundaki Köprü Çayı, ilçe merkezine 5 km uzaklıktaki Sorgun Yaylasından doğmakta olup, İlçeyi ikiye bölerek, Aksu ovasını suladıktan sonra Antalya’dan Akdeniz’e dökülmektedir.Karaçam, meşe, titrek kavak, ardıç ağaçlarının oluşturduğu ormanlık ve koruluk alanlarda az sayıda olsa da ıhlamur, diş budak, çınar ve sedir ağaçlarına rastlamak mümkündür. Çalı ve ormanlarla kaplı olan Aksu’nun dağlarında yaban domuzu, kurt, tilki, sincap, sansar, porsuk, gelincik, tavşan oldukça sık görülmektedir.
Antalya’dan her yıl Aksu’ya Yörükler öbek öbek gelerek çadırlarda özellikle Başpınar Mesireliği’nde konaklamaktadırlar. Aksu’nun yaylalarında gezerken, kuzu ve oğlak seslerini işitirken, kirman ile ip eğiren Yörük kadınlarını görürsünüz. Onlara misafir olduğunuzda ikram edilen yayık ayranının tadını unutamazsınız.
Aksu’nun dağlık ve ormanlık alanlarında, zengin coğrafyasında dağcılık, trekking, mağaracılık, jeep safari ve av turizmi yapılabilmektedir.
ATABEY
Isparta’ya 21 km uzaklıkta olan ilçenin kuzeyini ve batısını Barla Dağı kuşatır. Dağlarında yer yer meşe korulukları bulunmaktadır. İlçe, iklimi itibariyle Akdeniz ve kara iklimi arasında bir özellik göstermektedir. Yüz ölçümü 202 km² olan ilçenin il merkezine uzaklığı 23 km.dir. Atabey’de özellikle İslamköy’deki gül bahçelerinde gül yetiştirilmekte ve fabrikalarda işlenmektedir.İslamköy’e gelmişken ekmeğinden almayı unutmayın. Lezzeti ve geç bayatlaması özelliği ile Isparta ve çevresinde çok tanınan yöresel bir ekmektir.
Isparta-Atabey karayolu üzerinde şehir merkezine 18 km uzaklıkta, Bayat Köyü sınırları içerisinde bulunan tepeden yamaç paraşütçülüğü faaliyeti yapılabilmektedir.
EĞİRDİR
Isparta’ya 34 km uzaklıkta olan ilçenin yüz ölçümü 1414 km², denizden yüksekliği 918 metredir. İklimi Akdeniz ve İç Anadolu iklimleri arasında bir geçiş alanında yer almaktadır.Göller bölgesinin başkenti ve incisi Eğirdir’in zengin coğrafyasında kuş gözlemciliği, endemik bitki gözlemciliği, foto safari, trekking, oryantiring, dağcılık, jeep safari, yamaç paraşütçülüğü, su sporları, yayla, kamp-karavan ve av turizmi yapılabilmektedir.
Kalesi, balık lokantaları, dünyaca tanınmış kerevitleri ile Starking ve Golden elmalarının en lezzetlisi Eğirdir’de bulunur. Eğirdir göl kenarında bulunan elma bahçelerinde Türkiye’nin en güzel elmaları yetişir. Eylül-Ekim aylarında, göl kenarında aracınızla yolculuk yaparken, elma bahçelerinden burnunuza gelen mis gibi elma kokusunu hemen hissedersiniz. Isparta elması, büyüklüğüyle görenleri hayrete düşürdüğü gibi; sarı, kırmızı, pembe ve yeşil birbirinden güzel renkleriyle göl kenarını bir inci gibi bezerken elmaların tadı da bambaşkadır. Ayrıca, her yıl Ağustos ayında yapılan Uluslararası Eğirdir Triatlon Yarışmaları Eğirdir’de ayrı bir heyecan ve coşku yaşatmaktadır.
GELENDOST
Isparta’ya 81 km uzaklıkta olan ilçenin yüzölçümü 624 km², deniz seviyesinden yüksekliği ise ortalama 940 metredir. İklimi, Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında geçiş özelliği gösterir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. Göl kıyısında ise, gölün yumuşatıcı etkisinden dolayı iklim biraz ılımanlaşır. Türkiye’nin en güzel elmaları, Eğirdir Gölü çevresinde bulunan Gelendost’un bahçelerinde yetişir.Gelendost’un camileri, hanı ve tarihi eserleriyle geçmişte gizemli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Gelendost’ta her yıl Eylül ayında genellikle 17 Eylül’de Miryakefalon ve Elma Festivali yapılmaktadır. Afşar Köyü’nde geleneksel halk mutfağının ve yemeklerinin en güzel örneklerini görebilirsiniz. Özellikle Afşar’ın kaymaklı baklavasının tadı bir başkadır.
GÖNEN
Isparta’ya 25 km uzaklıkta olan ilçenin yüzölçümü 372 km², rakımı 1050 metredir. İlçe 1850 metre yükseklikteki Tınaz Tepe’nin hafif meyilli yamaçlarında bir yerleşim merkezidir. Gül toplama dönemlerinde Güneykent’e gelip, burada gül toplama faaliyetlerine katılıp kendi gül yağınızı üretebilirsiniz. Tarihte Gönen; İlçe sınırları içindeki Gönen Höyük ve Senirce Höyük üzerinde Tunç Çağ (MÖ 3000-1200) yerleşimleri bulunmaktadır. Roma Döneminde, bugünkü Gönen İlçesi civarında kurulan Conana Kenti hakkında fazla bilgi yoktur.1182 yılından önce Gönen, Keçiborlu ve havalisi Selçuklu egemenliğine girmiş, Isparta ve civarının 1204 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı III. Kılıçarslan tarafından fethedilerek Türk hakimiyetine katılmasıyla bölgenin Selçuklu egemenliğine girişi tamamlanmıştır. 1301 yılında Hamitoğulları Beyliği hakimiyetine giren Gönen civarı, 1380 yılında Osmanlı egemenliğine girmiştir.
KEÇİBORLU
Isparta’ya 41 km uzaklıkta olan Keçiborlu, E24 Devlet Karayolu üzerinde, bölgenin yol ağının kavşak noktasında yer alır. Ortalama rakımı 1010 m ve yüzölçümü 562 km²dir. Burdur Gölü’nün 22 km.lik kuzey kıyı şeridi Keçiborlu sınırları içerisinde yer almaktadır. Süleyman Demirel Havalimanı ilçe sınırlarındadır. Keçiborlu’da Burdur Gölü kenarında kuş gözlemciliği yapabilirsiniz.Tarihte Keçiborlu; Keçiborlu adının nereden geldiğine dair bazı rivayetler bulunmaktadır. Keçiborlu’ya gelip yerleşenlerin Niğde’nin Bor İlçesi’nden geldikleri, bunların bir kısmının Uluborlu’ya yerleştikleri, Keçiborlu’ya yerleşenlerin ise buraya küçük borlu anlamına gelen “Kiçiborlu” adını verdikleri ifade edilmektedir. Ayrıca bölgenin kırık, küçük tepeciklerden meydana gelen arazi yapısına atfen küçük taşlık yer manasına gelen “Kiçiborlu” (Bor: Taş, çakıl; Kiçi: Küçük) adının verildiği de ifade edilmektedir. Daha sonraları bu isim Keçiborlu olarak değiştirilmiştir.
SENİRKENT
Isparta’ya 75 km uzaklıkta olan Senirkent, Eğirdir Gölü’nün Hoyran Gölü adı verilen kuzey kısmının batısında bir vadide yer alır. İlçe iklim özellikleri bakımından yazları sıcak ve kurak, kışları ise sert ve yağışlıdır. İlçenin yüzölçümü 600 km², denizden yüksekliği 1010 m.dir.Senirkent’in faunası zengin bir yaban hayatı potansiyeline sahip olup av turizmi için uygundur. Ayrıca ilçenin Gelincik Dağı bölümünde rock climbing, alpinisim ve absailing gibi dağcılık çeşitlerini yapmak mümkündür.
Senirkent bağlarında yetişen üzümler çok lezzetli olduğu kadar, geleneksel usulle yapılan üzüm pekmezi ve üzüm kurusu da çok meşhurdur. Siz de sofranızı Senirkent üzümü ile zenginleştirebilirsiniz. Senirkent’te her yıl Eylül ayında Senirkent Kültür, Sanat ve Üzüm Festivali yapılmaktadır. Ayrıca Senirkent’in banak, goruk sulu bamya yemekleri ile samsa tatlısını ve tahinli pidesini yemeden ve Santral Mesireliği’ni gezmeden dönmeyin.
SÜTÇÜLER
Isparta’ya 101 km uzaklıkta olan Sütçüler İlçesi’nin yüzölçümü 1287 km²dir. Rakımı 250 metre ile 2500 metre arasında değişmektedir. Sütçüler’in zengin coğrafyasında endemik bitki gözlemciliği, foto safari, trekking, oryantiring, dağcılık, jeep safari, su sporları, yayla, kamp-karavan ve av turizmi yapılabilmektedir.Sütçüler’in muhteşem coğrafyasında birbirinden güzel ve harikulade tarih, kültür ve doğanın izlerini görmek mümkündür. İlçenin Tota, Söğüt, Zengi ve Sanlı Yaylaları görülmeye değer yaylalarıdır. Sütçüler’de her yıl Temmuz ayında Dut ve Pekmez Festivali düzenlenmektedir. Sütçüler’e geldiğinizde dut pekmezini, kekik reçelini almadan, ayrıca Yazılı Kanyon’u gezip, kanyonun serin sularını içtikten sonra Çandır’daki alabalık üretim tesislerinde en güzel ve taptaze alabalıklardan yemeden gitmeyin.
ŞARKİKARAAĞAÇ
Isparta’ya 118 km uzaklıkta olan Şarkikaraağaç’ın yüzölçümü 1232 km² olup, verimli bir ova üzerinde kurulmuştur. Beyşehir Gölü’nün bir bölümü ilçe sınırları içerisindedir.Şarkikaraağaç’ta Beyşehir Gölü etrafında kuş gözlemciliği, Kızıldağ Milli Parkında doğa yürüyüşü, kamp-karavan ve foto safari yapılabilmektedir.
Yörede Türk gelenek, örf ve adetlerin en canlı şekilde halen yaşatıldığını görebilirsiniz. Türkiye’nin her yerine tahin helvası, köpük helvası ve susamlı helvanın Şarkikaraağaçlı ustalar tarafından yayıldığı bilinir. Şarkikaraağaç Helva ve Kültür Şenlikleri, her yıl genellikle Temmuz ayında yapılmaktadır.
Şarkikaraağaç’ta halen yaylaya çıkan Yörükler, yaz aylarında ortalama üç ay, keçi kılından yapılan çadırlarda veya varsa yayla evlerinde kalmaktadırlar. Ayrıca Gedikli Köyü Sindel Yaylasında, her yıl Mayıs ayında Honamlı Yörükleri Geleneksel Sindel Yaylası Şenliği yapılmaktadır.
ULUBORLU
Uluborlu, Isparta’ya 65 km uzaklıkta yer alır. İlçeye yerleşim önceleri Toros kollarının uzantısı olan Kapı Dağı’nın eteklerinde kurulmuş, 1950 yılından sonra da şimdiki bulunduğu Uluborlu Ovasına taşınılmıştır. Uluborlu’da üretilen kiraz kokusu ve tadıyla Türkiye’de ve yurt dışında marka olmaya başlamıştır. Kiraz ve Yağlı Pehlivan Güreş Şenlikleri, kiraz toplama mevsimi olan Haziran ayının son haftası veya Temmuz ayının ilk haftasında 2 gün sürer.Uluborlu’da antik kent ve müze ziyaretleri ile geçmişe doğru bir yolculuk yapabilirsiniz. Ayrıca, Uluborlu’nun banak yemeğini ve kuyruğu sulu böreğini yemeden dönmeyin.
YALVAÇ
Isparta’ya 105 km uzaklıkta olan Yalvaç, Sultan Dağları’nın güney eteklerinde, 1415 km²lik bir alan üzerine kurulmuştur. Denizden ortalama yüksekliği 1.100 m.dir. İlçenin tek gölü Hoyran Gölü’dür.Yalvaç’ta trekking, foto safari gibi doğa sporları yapıp, antik kentte kültürel bir yolculuğa çıktıktan sonra, mahalle fırınlarından gelen Yalvaç ekmek ve böreklerinin, ayrıca keşkek yemeklerinin kokusuyla Yalvaç geleneklerini doyasıya yaşayabilirsiniz. Yalvaç’a özgü güllaç ve kesmikli baklavanın tadı bir başkadır. Yalvaç’ın tarihi ve turistik yerlerini gezdikten sonra 800 yıllık çınar ağacının altında içeceğiniz çaylar sizi dinlendirirken, asırlık çınar ağacının çağlara tanıklığını duyar gibi olursunuz. Yalvaç’ta semercilik, keçecilik, dericilik, saraççılık, minyatür at arabası imalatçılığı, nalbantçılık halen yaşatılan geleneksel el sanatları arasında yer alır.
Yalvaç’ın hemen hemen tüm mahallelerinde geleneksel Yalvaç evlerini, tarihi konaklarını, sokaklarını ve Anlatan Meydanı’nı görmeden ve gezmeden, özellikle Yalvaç’ın deriden yapılan ürünleri ile ekmeklerini almadan dönmeyin. Yalvaç’ta her yıl genellikle Temmuz ayında Pisidia Antiokheia Kültür, Turizm ve Sanat Festivali yapılmaktadır.
YENİŞARBADEMLİ
Isparta’ya 110 km uzaklıkta olan Yenişarbademli, Beyşehir Gölü’nün batısında Toros Dağları’nın kuzey uzantısı olan Anamas Dağları ile bütünleşir. İlçenin denizden yüksekliği 1150 m, yüzölçümü 184 km²dir.Yenişarbademli’nin zengin coğrafyasında foto safari, trekking, jeep safari, mağaracılık, kuş gözlemciliği, dağcılık, yayla, kamp-karavan ve av turizmi yapılabilmektedir. Yenişarbademli’de, her yıl Temmuz ayında Geleneksel Pınargözü Kültür Şenlikleri ile ilçenin Melikler Yaylası’nda her yıl Mayıs ayının 2. haftasında Dağcılık Şenliği yapılmaktadır.
Yenişarbademli İlçesi’nde Melikler, Ağıllıca ve Malanda Yaylaları, Beyşehir Gölü ve Ağıllıca Mevkii’nde şu an faal durumdaki su değirmeni oldukça ilgi çekicidir.
Yorumlar
Yorum Gönder